Varis ülseri, tıp literatüründe venöz ülserler veya Ulcus Crusis olarak bilinir. Varis ülseri, varis hastalığını tedavi ettirmeyen veya tedaviyi ihmal eden kişilerde, belirli bir süre sonra ortaya çıkan bir durumdur. Varisler, başlangıçta belirgin olmayan kılcal damarlar olarak ortaya çıkar ve önlem alınmadığında veya tedavi edilmediğinde sürekli olarak ilerler. Varis hastalığı, kendi kendine iyileşebilen bir hastalık değildir ve tedavi edilmediğinde ciddi sonuçlara yol açabilir.

Varis ülseri, en basit anlamıyla, toplardamarda aşırı basınç oluşması ile deri bütünlüğünün bozulması sonucunda, özellikle bacaklarda yaraların oluşması olarak tanımlanabilir. Bu bölgelerde oluşan yaralar, uzun süre sonra iyileşip kapansa bile, daha sonra tekrar ortaya çıkabilirler. Toplardamarın kapaklarının bozulması sonucunda, kanın normalin ters yönünde akması veya toplardamarda tıkanma olması durumunda, bacaklardaki kanın göllenmesi ile toplardamardaki kan basıncının yüksek seviyelere çıkması, varis ülserine yol açar. Bu durum, zaman içinde bacak derisinde bozulmalara ve yaraların oluşmasına neden olur. Genellikle dizin alt bölgesinde ve bileklerde görülen bu yaralar, kahverengi, kalın deri ile çevrili olabilir. Varis ülserinde, hastalığın derecesine göre yaraların büyüklüğü de değişir ve tedavi edilmeyen varis ülserinin kendiliğinden iyileşmesi mümkün değildir. Bakımı düzenli olarak yapılmayan yaralar iltihaplanarak genişler ve ağrıya neden olur. Bu durum, zamanla kişinin hareket etme kabiliyetini azaltarak, kişinin topal kalmasına sebep olabilir.

Varis ülseri tedavisinde ilk amaç, yaraların iyileştirilmesidir. Bunun için yapılması gereken yara bakımı, varis çorabı veya sargılar yardımı ile yaraya baskı uygulamaktır. Varis yaraları tedavi edildikten sonra, ikinci amaç olarak varis ülserinin tekrar oluşmaması için varis ülserinin hangi problemden kaynaklandığını bulmak gerekmektedir. Herhangi bir toplardamar sorunu olmadan varis ülserinin meydana gelmesi olanaksızdır ve bu sorunun tekrar oluşmaması için toplardamarlardaki sorunun çözülmesi gerekmektedir.

Eğer toplardamarda yüzeysel yetersizlik var ise cerrahi girişim, lazer tedavisi veya radyofrekans ile kapatma işlemi yapılabilmektedir. Toplardamardaki yetersizlik derin ise, damarlarda bulunan kapakların onarılması veya kişinin hayatının sonuna kadar varis çorabı giymesi gerekebilir. Bunun yanı sıra, perforan damar yetmezliği hastalığı da skleroterapi ile tedavi edilebilmektedir.

Kişilerin, varis ülserinden korunmak için düzenli olarak egzersiz yapmaları, uzun süre ayakta durmaktan veya oturmaktan kaçınmaları ve sağlıklı bir diyet uygulamaları önemlidir. Ayrıca, doktor kontrolünde verilen ilaçlar ve uygun bakım yöntemleri ile varis ülserinin ilerlemesini önlemek mümkündür. Varis ülserinin belirtileri arasında bacaklarda şişlik, ağrı, kaşıntı ve renk değişiklikleri bulunur. Bu belirtiler görüldüğünde, hemen bir sağlık uzmanına başvurulması gerekmektedir.