Mide Ülseri, mide zarının belli bir yeri tahrip olmuş ise mide ülseri oluşur. Bu duruma en çok sebep olan mide asididir. Mide ülseri kronik gastrite neden olan helicobecteri pylori nedeni ile mide zarının sürekli olarak tahrip olması ve kendini yenileyememesi gibi sebeplerden oluşur. Mide ülserine neden olan healicobacater pylori midede kolonize olan bir bakteridir. Bu bakterinin enfekte ettiği kişilerin neredeyse %100'ünde gastrit gelişirken sadece %15 gibi bir kısmında ise mide ülseri gelişir. Demek ki mide ülserinin sebepleri bu bakterinin yanı sıra başka sebeplere de dayanmaktadır. Kişiye ait genetik ve immünolojik özellikler, sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklar, fazla tuz tüketimi, tütsülenmiş ve aşırı yağlı besinler bunun yanı sıra çinko ve selenyum elementlerinin eksikliği, C, A ve E vitamini eksikliği ve çevresel faktörlerde etkilidir. Midedeki doku hasarının oluşmasında nötrofiller tarafından oluşturulan, reaktif oksijen ve nitrojen metabolitlerinin de etkisi vardır.

İnsanların büyük bir çoğunluğu mide ağrısından ve gastritten şikâyetçi. Tabi ki bunun sebepleri günümüzdeki stresli çalışma ortamı ve buna eşlik eden beslenme bozuklukları. Gastrite zamanında müdahale edilmemesi nedeni ile zaman için de mide asidinin mide dokusunu iyice tahrip etmesi ile mide ülseri gelişmektedir. Mide dokusunun tahrip olması yaraya dönüşerek ağrı ve sancı oluşturmaktadır. Midenin iç kısmında midenin özelliğini oluşturan mukus tabakası bulunmaktadır. Mukusun amacı zararlı mide asidinden korumaktır. Mukus tabakası helicobactery adlı bakteri ve mide sıvıları tarafından zarar gördüğünde mide ülseri kaçınılmaz olur. Mide ülserine neden olan bu bakteri midede asidin daha düşük seviyede olduğu antrum bölgesinde kendisine yaşam alanı oluşturur. Daha sonra bu bölgeden midenin iç çeperine bulbusa yerleşerek kolonize olur. Kolonizasyon ve gastrik metaplazi sonrasında ise ülserin öncü lezyonu olan aktif duodenitin gelişmesine neden olur. Gastrik ve duodenal ülser peptik ülsere neden olur.

Mide ülserinde ağrı en karakteristik özelliklerden biridir. Uykudan uyandıracak kadar şiddetli olan gece ağrıları genellikle uzun süre aç kalmışçasına oluşan ağrılardır. Anti asit içeren ilaçlar ağrıya çözüm olabilmektedir.

Üst sindirim sisteminde görülen kanamaların en büyük nedenlerinden biri mide ülseridir. Mide ülseri mide kanamasına dönüştüğü zaman ağızdan kahve telvesi şeklinde kanama dışkıdan ise siyah katran renginde boşaltım gerçekleşir. Mide ülseri en fazla 60'lı yaşlardan sonra kadınlarda daha fazla görülen bir durumdur.

Mide ülserinde kullanılan ilaçlar bakterinin bir süre sonra gen mutasyonuna uğraması sonucu yetersiz kalabilmektedir. Ayrıca bakteri ilaçların ulaşmasının mümkün olmadığı yerlerde yaşam faaliyetlerini sürdürebilmektedir.

Mide ülserinin tedavisi için bizmut tuzları kullanılır. Bu tuzlar direkt olarak bakterisidal etkiye sahiptir. Bizmut tuzları, bakteri duvarına yapışarak bakteriyi tutunduğu epitelden ayırır.

Proton pompa inhibitörleri ise asit pompası olarak asiditeyi kontrol altında tutmak amacı ile kullanılırlar. Bu ilaçlar midedeki pH seviyesini de artırırlar. Ayrıca antibiyotik kullanımı da yapılmaktadır. Mide ülserine sebep olan bakteri midede bulunan mukus altında yaşayabilme özelliğine sahip olduğundan, ilaçlara karşı direnç geliştirdiğinden dolayı tek bir ilaçla tedavi yapılmamaktadır. Bizmut tuzu içeren tedavi, asit pompası ve antibiyotik tedavisi aynı anda üçlü tedavi olarak uygulanmaktadır.